HAKKIMIZDA

Korse, arketipsel olarak uzun yıllardır zihnimizde feminenliği temsil etmekte. Cinsiyet ve yönelim ayırt etmeksizin giyilebilecek bu korseleri tasarlarken amacım, korkuyla ve toplumsal baskıyla gitgide göstermekten kaçındığımız feminenliğimizi tekrar en ihtişamlı haliyle görünür kılmak. İlham kaynağı, gölge kimlikler olan bu korseler, toplumda gördüğüm farklı feminenlik veçhelerine taktığım isimler: LADY BLANC, MELANIA, SATANA, JAKE’S. Modayı bir dil, giysileri kelimeler sayan bir tasarımcı olarak ana amacım, tabii ki bu moda sözlüğüne yeni kelimeler, yeni söyleyiş biçimleri katmak ve bunu en içten ve otantik halimle yapmak.Lady Blanc elegant, Parizyen bir kadın; Melania melankolik ve çocuksu bir güzellik örneği; Satana femme fatale ve karanlık bir seksi; Jake’s ise bir Amerikan gençlik dizisinin yansıması.Kısacası, bu dört farklı feminen arketip için dört yeni kelimeyi—dört yeni korseyi—moda dünyasına kazandırmayı amaçlıyorum.

Baron Satori günümüzde moda dünyasından yok olmaya yüz tutmuş korseleri tekrar o dünyaya gündelik bir kullanım yoluyla geri kazandırmayı amaçlar.

Günümüzde tasarımla sanat arasında kalın bir çizgi var. Amacım bu çizgiyi inceltmektir. Ürünlerin çerçevelenmesi de yaptığım işin sadece tasarım ve günlük bir eşyadan çok sanat olarak benimsenmesini sağlamaktır.